Yukarıdamızdaki Gizemli Boşluğu Öğrenmemiz: Uzay Keşiflerinin Tarihi

İnsan doğduğundan beri keşfetmeye meyillidir. Bilinmeyeni öğrenmek ve denenmeyeni başarmak ister. Açık havada yukarıya baktığınızda insanın en çok keşfetmek istediği yeri, uzayı, göreceksiniz. Şu an Dünya etrafına hakim olsakta uzayın derinlikleri belirsiz. Nasıl uzaydaki çevremizi keşfettik beraber bakalım.

İnsanlık İçin İlk Büyük Adımlar

1950’li yıllarda Sovyetler uzay yarışında liderdi. Uzaya gönderilen ilk insan ve ilk uyduyu Sovyetler gönderdi. Amerikalılar birkaç yıl sonra kendi uydularını ve astronotlarını da gönderdi. Amerika’nın uzay yarışında öne geçmesinin tek yolu aya gitmekti. 1969 yılında ise Neil Armstrong ikonik sözü ile beraber bu hedefi tamamladı ve aya bir Amerika bayrağı dikti. Birkaç yıl sonra diğer gezegenlerin detaylı fotoğraflarını çekebilen aletler icat edilip uzaya gönderildi. Bu icatlar hızla gelişti ve 1980’li yıllarda uydular farklı amaçlar için kullanılmaya başlandı.

Uzay Teknolojileri

Uyduların kullanılması uzay yolculuklarını da beraberinde getirmişti ve astronotlar eğitilip uzaya gönderilmek istendi. Challenger roketi bunun için hazırdı. Gerekli testler yapılmasına rağmen kalkışdan 73 saniye sonra roket patladı ve astronotlar hayatlarını kaybetti. Benzer bir olay 2003 yılında Columbia roketi ile yaşandı. Bu kazalardan sonra uzay yolculukları 2 yıl kadar durduruldu.

Uluslararası uzay istasyonları, Dünya üzerindeki bilim insanlarının uzayda da birbiriyle yardımlaşması ve deney yapması amacıyla kurulan üslerdir. 2000 yılında kurulan istasyon, kurulduğu yıldan beri hizmet veriyor.

Uzay Keşfinin Geleceği

Günümüzde ise uzaya insan göndermeye ve yeni gezegenler keşfetmeye devam ediyoruz. Uzay teknolojisi günden güne gelişiyor. Muhtemelen siz bu yazıyı okurken bile uzayda bir görev devam ediyor ve görünüşe göre uzun bir süre devam edecek çünkü uzay biz insanlar için hâlâ bir gizem.

Kaynakça: www.aerospace.org, www.space.com, www.tr.wikipedia.org

YouTube’un Tarihi: 3 Arkadaş Teknoloji Dünyasını Nasıl Ele Geçirdi? TIKLAYINIZ
PlayStation’ın Çıkış Hikayesi: Nintendo’nun En Büyük Hatası TIKLAYINIZ