Türkçemizde her gün kullandığımız “Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar” kelimeleri… Çok basitmiş gibi duruyor fakat düşünsenize gün adları olmadan nasıl plan yapabilirdik ki. Peki bu yararlı kelimelerin kökenlerini hiç merak ettik mi?
Dilimizdeki günlerin isimlerinin etimolojisine yani kelime kökenlerine baktığımızda Farsçanın ve Arapçanın Türkçeyi nasıl da etkilediğini birkez daha görebiliyoruz. Ayrıca kelimelerin bugünkü hâlini almasında geldikleri coğrafyanın tarihinin ve kültürünün de bir o kadar önemi var.
Pazar
Günümüz Türkiye’sinden farklı olarak tarihte birçok uygarlık pazar gününü haftanın ilk günü olarak belirlemiştir. Bu günlerde bile bazı batılı medeniyetler haftanın başlangıcını Pazar olarak esas alır. Bu gün adını; hâlen sıklıkla gittiğimiz, alışveriş yaptığımız “pazar, pazaryeri” kelimesinden almıştır.
Pazartesi
Ülkemizde haftanın birinci günü olarak kabul edilen Pazartesi ise şüphesiz “Pazar ertesi” manasında kullanılmaktadır. Bu bağlamda Pazartesi, Pazardan sonra gelen gün anlamına gelmektedir ve gerçekten Pazardan sonraki gündür.
Salı
Pazar kelimesi anlatımına bağlı olarak Salı sözcüğü günümüzde oldukça ilginç bir anlam kazanmıştır. Şu anda Salı ikinci gün olsa da Pazarı hafta başı kabul ettiğimizde durum böyle olmuyor. Salı kelimesi Türkçeye Arapçadaki “selase” kelimesinden girmiştir ve de “üç” anlamına gelir. Ek bir bilgi olarak da Salı kelimesine ilk kez Floransalı Filippo Argenti’nin 1533 yılında yazdığı “La Regola del Parlare Turco” (Türkçe Konuşma Kuralları) kaynağında rastlamaktayız.
Çarşamba
Çarşamba kelimesinden ilk kez 1303 senesinde Farsça ve Türkçe karışık bir dille čaar sanbe” olarak bahsedilmiştir. Kelime anlamı “Dördüncü Gün”dür. Farçadaki “çaharşanba“, yani “haftanın dördüncü günü” kalıbından dilimize geçmiştir. Caar zaten Farsçada 4 anlamına gelir. Aynı Salının 3. gün olarak kabul edilmesi gibi Çarşamba da 4. gün olarak kabul edilmiştir. Dediğimiz gibi eskiden birçok medeniyette haftanın ilk günü Pazar idi. Durum böyle olunca şu anki sıralamalarını birer konum kaydırmamız gerekiyor. Zaten tavla oyununu sevenlerin kafasında ampuller şimdiden yanmıştır. Türkiye’de tavla oynarken attığımız zarları Farsça sayılarla ifade ediyoruz. “4-4” zarını ifade eden dört caar da bunun en güzel örneklerinden. Ayrıca tavlanın tarihçeyle ilgili olan yazımızı okumadıysanız hemen buradan okuyabilirsiniz.
Perşembe
Aslında Perşembe kelimesinin kökeni de çarşambadan pek de farklı değil. Bu günün adı “penc şembe“den gelmektedir. Esasen beşinci gün demektir. “Penc“, Farsçada “beş” anlamına gelmektedir. Tavlacılar çoktan kaptı bile. Severler güzeli genç ise pencü se.
Cuma
Cuma isminin etimolojisi diğer günlerden biraz farklıdır. Şüphesiz haftanın bu günü İslam ülkelerinde hâlen özel bir yere sahiptir. Cuma kelimesi dilimize doğrudan Arapçadan geçmiştir ve cuma namazına itafen “toplanma günü” manasına gelir. Arap dilindeki “cm” ya da “cmm” kökü toplanma, toplama, bir araya gelmek manasına gelmektedir. Öyle ki cami, cemevi, cima, cumhur, cumhuriyet, cümbür cemaat, camia, mecmua, cemaat, cemiyet sözcükleri de cuma kelimesiyle aynı köke sahiptir.
Cumartesi
Cumartesi kelimesi de pazartesi ile aynı kaderi paylaşmaktadır. Cumartesi, cumadan sonra gelen gündür. Cumanın ertesi cumartesidir.
Anlaşılacağı üzere Türkçedeki gün isimleri Arapça ve Farsçadan türetilmiştir. Ayrıca bu gün isimlerinin etimolojisini incelerken Pazar’ı birinci gün olarak kabul etmeyi unutmamalıyız. Etimoloji, kelime kökeni bilimidir.
Kaynak: Evrim Ağacı