Monday, July 7, 2025
Ana Sayfasağlıkİnsanın Öğrenme Mekanizması - Beyin Nasıl Çalışıyor?

İnsanın Öğrenme Mekanizması – Beyin Nasıl Çalışıyor?

Öğrenme; insanın yeni bilgi, beceri ve davranışları edindiği temel süreçlerden biridir. Bilişsel ve nörolojik mekanizmaların çeşitli yönlerini içeren oldukça karmaşık bir süreçtir. Bu raporun amacı; farklı öğrenme teorileri, beynin rolü ve öğrenmeyi etkileyen faktörler de dahil olmak üzere insanın öğrenme mekanizmasına genel bir bakış sunmaktır.

Öğrenme Teorileri

İnsanın nasıl öğrendiğinin açıklanmasında farklı teoriler öne sürülmüştür. Teoriler, öğrenmenin nasıl gerçekleştiğini anlamak için bir çerçeve sağlar ve eğitim ortamında farklı uygulamalara sahiptir. En çok bilinen öğrenme teorilerinden üçü şunlardır:

Davranışçılık (Behaviorism)

Davranışçılık, gözlemlenebilir davranışların ve bunların çevresel uyaranlarla ilişkilerinin incelenmesidir. Öğrenmenin, uyaranlar ve tepkiler arasındaki ilişkilerin yaratıldığı koşullanma nedeniyle gerçekleştiğini varsayar. İki ana koşullanma türü vardır:

  • Klasik Koşullanma: Bu, iki farklı şey arasındaki bağlantıyı öğrenmekle ilgili bir öğrenme türüdür. Diyelim ki köpeğiniz var ve ona mama vermeden önce zil çalıyorsunuz. Başlangıçta zil köpeğiniz için hiçbir şey ifade etmiyor. Ancak zil sesini sürekli olarak mamayla eşleştirdiğinizde, köpeğiniz zil sesini duyduğunda mama geleceğini öğrenir ve salya salgılamaya başlar. Yani zil sesi, köpeğiniz için mama anlamına gelir ve salya salgılamasına neden olur.
  • Edimsel Koşullanma:Edimsel koşullandırmada, yaptığımız şeylerin sonuçları çok önemlidir. İyi bir şey olursa (ödül), o davranışı tekrar yapma olasılığımız artar. Kötü bir şey olursa (ceza), o davranıştan kaçınırız ve yapmamaya çalışırız.

Davranışçılık, özellikle sınıflarda düzeni sağlama ve davranışları değiştirme konusunda etkili oldu. Ama eleştirmenlere göre, zihnimizin içinde neler olup bittiğini yeterince önemsemediği için bazı öğrenme biçimlerini tam olarak açıklayamıyor.

Bilişselcilik (Cognitivism)

Bilişselciler, zihnimizin içinde neler olup bittiğine odaklanırlar. Onlara göre beynimiz tıpkı bir bilgisayar gibi bilgiyi alır, işler, depolar ve gerektiğinde geri çağırır. Öğrenme de işte bu süreçler sayesinde gerçekleşir.

  • Dikkat: İlgili bilgilere dikkat etme ve dikkat dağıtıcı unsurları filtreleme yeteneği, öğrenme için çok önemli hale gelir.
  • Algı: Çevreden gelen duyusal bilgilerin yorumlanarak dünyaya anlam kazandırılması sürecidir.
  • Bellek: Bu, bilgilerin kodlanmasını, depolanmasını ve alınmasını içerir.
  • Sorun çözme: Bu, zorlukların üstesinden gelmek ve çözüm bulmak için edinilen bilgi ve becerilerin uygulanmasını içerir.

Bilişselciler, öğrencilerin bilgiyi nasıl öğrendiğine ve bu süreci nasıl daha etkili hale getirebileceğimize odaklanırlar. Onlara göre öğrenciler pasif alıcılar değil, aktif öğrenenler olmalıdır. Bilgiyi anlamlı hale getirmek, öğrencilerinin kendi öğrenme süreçleri hakkında düşünmelerini sağlamak (yani “Nasıl öğreniyorum?” sorusunu sormalarını sağlamak) bilişselcilerin önem verdiği noktalardır.

Yapılandırmacılık (Constructivism)

Yapılandırmacılık, öğrencilerin bilgiyi sadece pasif bir şekilde almadığını, aksine kendi deneyimleri ve çevreleriyle etkileşimleri yoluyla aktif olarak inşa ettiğini savunan bir öğrenme teorisidir. Öğrenciler, önceden bildikleri şeyleri, sosyal etkileşimleri ve kendi benzersiz deneyimlerini kullanarak anlayışlarını oluştururlar.

  • Öğrenme aktif bir süreçtir: Öğrenciler bilginin pasif alıcıları değil, aktif olarak kendi bilgilerini yapılandırırlar.
  • Öğrenme sosyaldir: Başkalarıyla etkileşim, öğrencilerin fikirlerini, bakış açılarını ve deneyimlerini paylaşmalarına olanak sağlaması açısından çok önemlidir.
  • Öğrenme bağlamsaldır: Öğrenme bir çevre içinde kurulur ve öğrencinin önceki deneyimleri ile bilgilendirilir, bu da onların nasıl algıladıklarını ve anladıklarını etkiler.

Yapılandırmacılık, eğitimde öğrencilerin keşfedebildiği, deneyebildiği ve işbirliği yoluyla bir anlayış geliştirebildiği öğrenci merkezli yaklaşımlara yol açmıştır. Araştırmayı, problem çözmeyi ve eleştirel düşünmeyi teşvik eden öğrenme ortamlarının tasarımını etkiledi.

Öğrenme Teorilerini Karşılaştırma ve Karşılaştırma

Her öğrenme teorisi bize farklı bir bakış açısı sunuyor. Davranışçılık, gözlemlenebilir davranışlara ve çevresel etkileşimlere odaklanırken, bilişselcilik zihnimizin içinde neler olup bittiğini anlamaya çalışır. Yapılandırmacılık ise öğrenmenin, deneyimler ve etkileşimler yoluyla bilginin aktif olarak inşa edilmesiyle gerçekleştiğini vurgular.

Bu teoriler birbirinin rakibi değil, aksine birbirini tamamlar. Örneğin, davranışçılık sınıf yönetiminde oldukça etkiliyken, bilişselcilik öğrenme sürecindeki zihinsel süreçlere ışık tutar. Yapılandırmacılık ise öğrenenin aktif rolüne ve deneyimlerin önemine dikkat çeker.

Beynin Öğrenmedeki Rolü

Beyin, öğrenme ve hafızanın merkezi organı olarak kabul edilir. Elektrokimyasal sinyaller aracılığıyla birbirleriyle iletişim kuran karmaşık bir nöron ağıdır. Öğrenme, nöroplastisite olarak adlandırılan beynin yapısındaki ve işlevindeki değişiklikleri kapsar. Bu değişiklikler, sinaptogenez adı verilen bir süreç olan nöronlar arasında yeni bağlantıların oluşumunu ve uzun vadeli potansiyelizasyon adı verilen bir süreç olan mevcut bağlantıların güçlendirilmesini içerebilir.

Nöroplastisitenin yaşam boyu öğrenme açısından önemli etkileri vardır. Beynin yaşam boyu değişme kapasitesi, öğrenmenin yaşam boyunca gerçekleştiğini ve yaşlı insanların öğrenme ve gelişme yeteneğine sahip olduğunu ima eder. Bu yüzden öğrenmenin yaşı yoktur İster çocuk olalım ister yetişkin.

Beynin farklı bölümleri öğrenme ve hafızayla ilgili belirli işlevleri yerine getirir. Dahil edilen bazı önemli beyin bölgeleri şunlardır:

  • Hipokampus: Yeni anıların, özellikle de bildirimsel anıların, gerçeklere ve olaylara ilişkin anıların oluşması için çok önemlidir.
  • Amygdala: Duygusal bilgilerin ve duygusal hafızanın işlenmesinde ve işlenmesinde rol oynar. Gerçeklerin ve olayların bilinçli olarak hatırlanmasını ifade eden açık hafızada yer alır.
  • Beyincik: Bu organ motor öğrenme ve koordinasyonu geliştirir. Ek olarak beyincik, beceri ve alışkanlıkların kullanılmasını içeren bir tür işlemsel hafızanın işlenmesinde rol oynar.
  • Prefrontal Korteks: Planlama, karar verme ve çalışma belleği gibi üst düzey bilişsel işlevlerle ilgilidir. Aynı zamanda anılara anlam kazandırarak onları diğer anılarla ilişkilendirir.
  • Neokorteks: Neokorteks, beynin dış tabakası olan kıvrımları oluşturur. Bilişin üst düzey yönleriyle ve uzun vadeli anıların, özellikle de açık olanların depolanmasıyla ilgilidir.
  • Striatum: Bu, örtülü hafızada, yani motor beceriler ve alışkanlıklar da dahil olmak üzere her şeyin bilinçdışı anılarında yer alan subkortikal bir yapıdır.

Beynin öğrenmedeki rolünün anlaşılmasını temel alarak eğitimciler, en olumlu öğrenme sonuçlarını desteklerken beynin farklı bölümlerini meşgul edecek öğrenme deneyimleri tasarlayabilirler.

Öğrenmeyi Etkileyen Faktörler

Öğrenme sürecinde çeşitli faktörler etkilidir, bu faktörler kendi aralarında karmaşık şekillerde etkileşime girer. Aşağıdakiler temel faktörlerden bazılarıdır:

  • Motivasyon: Motivasyon, öğrenmenin olmazsa olmazıdır. Motive olan öğrenci, derse daha çok ilgi gösterir, zorluklar karşısında pes etmez ve hedeflerine ulaşmak için çabalar. Öğrencinin hedefleri, ilgi alanları ve yeteneklerine olan inancı motivasyonunu etkiler. Öğretmenler de ödüller veya puanlar gibi yöntemlerle öğrencilerin motivasyonunu artırabilir.
  • Dikkat: Dikkat, öğrenmede çok önemli bir unsurdur çünkü öğrencinin ilgili bilgiye odaklanmasına ve dikkat dağıtıcı unsurları filtrelemesne ardımcı olur. Dikkat, öğrencinin ilgisi ve motivasyonu tarafından içsel olarak yada çevrenin ve bilginin sunumunun yönleri tarafından dışsal olarak düzenlenebilir.
  • Ön Bilgi: Ön bilgi, öğrenmenin gerçekleştiği platformu oluşturur. Öğrenci, bilgiyi geliştirirken mevcut bilgiyi diğer bilgilerle ilişkilendirmek için kullanır. Ön bilgi aynı zamanda öğrencilerin bir öğrenme durumunda algıladıkları ve dikkatlerini neye verdiklerini de etkileyebilir.
  • Öğrenme Stilleri: İnsanların farklı öğrenme stilleri veya öğrenmeyi tercih etme yolları vardır. Bazıları görsel olarak öğreniyor, bazıları işiterek öğrenmeyi tercih ediyor, bazıları ise dokunsal araçları tercih ediyor. İyi bir öğretimde sözlü, yazılı ve uygulamalı etkinlikler gibi birden fazla yöntem kullanılacaktır çünkü insanlar birçok farklı yoldan öğrenirler.
  • Çevre: Öğrenme ortamının öğrenmeyi kolaylaştırabileceği, etkileyebileceği ve hatta öğrenmeyi bozabileceği veya engelleyebileceği varsayılmaktadır. Böyle bir ortam için etkili faktörlerden bazıları arasında fiziksel yönler, sosyal temaslar ve kaynak bulunabilirliği yer alır. Örneğin, bir okul binasına, tesislerine, öğretmen-öğrenci oranına ve atmosfere ilişkin tüm faktörler bir araya gelerek kolaylaştırıcı bir ortam oluşturabilir.

Öğrenmede Uykunun Rolü

Uyku, öğrendiklerimizi beynimize kazımak için harika bir yöntem! Uyurken beynimiz gün içinde öğrendiğimiz bilgileri işliyor ve adeta dosyalayıp uzun süreli hafızamıza kaydediyor.

Uykusuz kalmak ise öğrenme ve hafıza üzerinde kötü etkilere yol açabilior. Yeterince uyumayan öğrenciler odaklanmakta, bilgiyi hatırlamakta ve problem çözmekte zorlanıyorlar. Bunun sebebi, uykusuzluğun beynimizdeki hafıza merkezi olan hipokampüsü olumsuz etkilemesi.

Araştırmalar, ne kadar çok uyursak beynimizin öğrendiklerimizi pekiştirmek için o kadar çok zamanı olduğunu gösteriyor. Yani uyku, beynimizin gün içinde öğrendiklerini temizleyip düzenlediği bir süreç gibi.

Öğrenmeden önce uyumak beynimizi yeni bilgiler için hazırlarken, öğrenme sonrası uyumak ise bu bilgileri kalıcı hafızaya aktarmamıza yardımcı oluyor. Uyku ayrıca beynimizin yeni anıları eski anılarla ilişkilendirmesini ve hatta problemleri çözmesini bile sağlıyor.

Uykunun farklı evreleri, hafızanın farklı yönlerini güçlendiriyor. Derin uyku, öğrendiğimiz bilgileri (bildirimsel hafıza) depolarken, REM uykusu becerilerimizi (prosedürel hafıza) ve duygusal dengemizi geliştiriyor.

Gece uykusunun yanı sıra, gündüz kısa şekerlemeler de hafızamıza iyi geliyor, özellikle de öğrendiklerimizi tekrar ediyorsak. 90 dakikalık bir şekerleme, bilgilerin uzün süreli hafızaya geçmesine yardımcı oluyor. Ancak yatmadan önce yapılan şekerlemeler gece uykusunu bozabiliyor o yüzden dikkatli olmakta fayda var.

Çağımızın Hastalığı Olarak Tanımlanan Depresyon Nedir ve Neden Olur TIKLAYINIZ
Beyin Yiyen Amip: Naegleria fowleri TIKLAYINIZ
Cam Kemik Hastalığı, Osteogenesis Imperfekta Nedir? TIKLAYINIZ

Kaynakça:
https://newsinhealth.nih.gov/2013/04/sleep-it
https://tr.wikipedia.org/wiki/Olu%C5%9Fturmac%C4%B1l%C4%B1k
https://tr.wikipedia.org/wiki/Bili%C5%9Fselcilik_(psikoloji)
https://tr.wikipedia.org/wiki/Davran%C4%B1%C5%9F%C3%A7%C4%B1l%C4%B1k
https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3335430/
https://soeonline.american.edu/blog/brain-based-learning/
https://www.verywellmind.com/behavioral-psychology-4157183
https://www.simplypsychology.org/behaviorism.html
https://www.wgu.edu/blog/what-constructivism2005.html
https://www.simplypsychology.org/constructivism.html
https://educationaltechnology.net/cognitivism-learning-theory-strategies-and-examples/
https://www.wichita.edu/services/mrc/OIR/Pedagogy/Theories/cognitive.php#:~:text=Cognitive%20Learning%20Theory%20asks%20us,from%20others%20when%20we%20learn
https://courses.lumenlearning.com/waymaker-psychology/chapter/parts-of-the-brain-involved-with-memory/#:~:text=The%20main%20parts%20of%20the,Figure%201
https://qbi.uq.edu.au/memory/where-are-memories-stored
https://opentext.wsu.edu/psych105/chapter/8-3-parts-of-the-brain-involved-in-memory/
https://drstudylearning.com.au/what-are-the-factors-that-influence-learning/
https://www.suraasa.com/blog/factors-affecting-learning?var=as2

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Başka Yazılar

Kaçırmayın!