Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19, özellikle 2020 senesinde yaşama biçimimizi oldukça değiştirmişti. Hatta gündelik hayatımızda daha önce belki adını bile duymadığımız birtakım kelimeler kullanmaya başlamıştık. Şüphesiz “karantina” kelimesi de bunlardan biri. O zaman hadi gelin karantina kelimesinin kökenini beraber inceleyelim.
Karantina ve Venedik
İtalyancada 40 anlamına gelen “quarantina” kelimesinden türeyen bu terimin kökeni, 14. yüzyıl Venedik’ine kadar uzanıyor. O zamanlar Büyük Veba, Avrupa’yı harap ediyordu. Venedik sahip olduğu liman ile Ortaçağ Avrupası‘nın en önemli ticaret kentlerinden biriydi. Salgın başladığında yönetim, şehre girmesine izin verilen tüm gemilerin şehre girmeden önce 40 gün süreyle izole edilmesini gerektiren bir yasayı yürürlüğe koydu. Böylelikle hastalığın bulaşıcılığının ve etkilerinin azalacağına inandılar. Zaten “quarantina”nın kırkı da bu kırk günü temsil etmektedir. Bu bağlamda bütün ticaret gemileri Vendedik’e girmeden önce 40 günlüğüne demir atıyordu.
Salgının getirdiği kayıplar astronomik seviyelerdeydi. Veba sadece 1345 ile 1360 yılları arasında Avrupa nüfusunun yaklaşık yarısını yok etti. İşte bu sebepten ötürü hastalık, Kara Ölüm olarak adlandırılacaktı. Kaynağı bilinmiyordu lakin hastalığın bulaşıcı olduğu açıktı. Bir kez bulaştığında, hiç durmaksızın yayılıyordu. Milano’da doktorlar kurbanların sağlıklı aile üyeleriyle birlikte evlerine hapsedilmelerini tavsiye etti. Bu önlem işe yaramıştı çünkü Milano, tüm İtalya’da vebadan ölüm oranının en düşük olduğu yerdi. Kara Veba bittiğinde kendisiyle beraber yaklaşık 200 milyon insanı da birlikte götürmüştü.
İşte sevgili okurlarım, karantina kelimesinin etimolojisi de böyle.